ŞEMSİYELİ KADIN Yağmurlu bir havaydı, sırılsıklam olmuştum. Gökten boşalırcasına yağıyordu durmadan. Yanımdan geçiyordu, şemsiyeli bayan, Bir bana bakıverdi, birde yağan havaya. Islanıyordum birden koluma tuttu, Alıverdi beni aniden şemsiyenin..
ŞEMSİYELİ KADIN
Yağmurlu bir havaydı, sırılsıklam olmuştum.
Gökten boşalırcasına yağıyordu durmadan.
Yanımdan geçiyordu, şemsiyeli bayan,
Bir bana bakıverdi, birde yağan havaya.
Islanıyordum birden koluma tuttu,
Alıverdi beni aniden şemsiyenin altına.
Yürüdük yağmurlu bir havada usulca,
Siyah şemsiyesinin altında ikimiz.
Bir ben bir o konuşmadan yürüdük,
Gök delinmişti, çılgınca yağıyordu,
Şemsiyeli bayan beni korumuştu
Yağmurdan ıslanmayayım diye.
Yürüdük yan yana omuz omuza ıslanarak,
Yağmura aldırış bile etmeden konuşmadan.
O suskun ben suskun adını bile bilmeden,
Varacağım yere, vardık durdu, bakıştık.
Anladım çıkıverdim şemsiyenin altından,
Yağmurlu havada devam ediyordu durmadan.
Şemsiyeli bayan bu kadar dercesine baktı,
Adını bile soramadım adımı söylemedim,
Öylece baktım, kim bu diye düşündüm,
Usulca uzaklaştı ardına bakmadan yürüdü.
Gidiş o gidişti kimdi bir türlü çıkaramadım,
Şemsiyeli bayan nerden geldi nereye gitti.
NECATİ DİLİ 12.04.2023
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.