BABAMA KISADA OLSA ÇIRAKLIK YAPTIM. (BÖLÜM 9)

BABAMA KISADA OLSA ÇIRAKLIK YAPTIM. Anılar bitmez aklımıza takılan anılarımızı yazmaya çalışıyorum. Bu anılarla yıllar öncesine giderek hatırladıklarımı not düşmeye çalışıyorum. Anılarımız bizi alıp götürüyor. Kuyumcular caddesinin batı girişinden hemen..

BABAMA KISADA OLSA ÇIRAKLIK YAPTIM. (BÖLÜM 9)
Son Güncelleme: Bu Haber 237 views Whatsapp

BABAMA KISADA OLSA ÇIRAKLIK YAPTIM.

Anılar bitmez aklımıza takılan anılarımızı yazmaya çalışıyorum. Bu anılarla yıllar öncesine giderek hatırladıklarımı not düşmeye çalışıyorum.

Anılarımız bizi alıp götürüyor.

Kuyumcular caddesinin batı girişinden hemen 20 metre sağda bir çay ocağı vardı. İkinci katta Babam ordaydı. O çay ocağını işletiyordu. Alt tarafın dada Kasap ve lehimci dükkânı olsa gerek öyle hatıramda kaldı.

Oradan sahil tarafına doğru çay götürmemi söyledi daha ufağım. Şimdiki belediye binasının o civarlarında orada Yani şimdiki menderes bulvarının yeni yapılan yani eski belediye bloklarının eski Halk bankası civarlarında. Oraya çay götürmek için yola koyuldum hedefe varamadan çayları sallayarak giderken döküverdim. Gerisi geriye doğru geri döndüm. Allah rahmet etsin babamın gıkı çıkmadı. Buda bende tatlı bir anı kaldı. Kısa süren çıraklığım.

BİRGÜN DEREDE BALIK TUTARKEN

Bir gün derede balık tutarken amcam geldi. Zihni Derin ortaokulunun önündeki derede balık tutmaya çalışıyorduk. Boş zamanlarımızı ya balık tutardık ya oyun oynardık ya da denize giderdik.

MENŞUR DİLİ ( AMCAM )

Yine bir gün balık tutmaya çalışırken yol kenarında bir araba durdu. O dönemindeki im pala arabaları vardı 56 Cavrole arabayla yolda durdu. Beni görmüştü yengem ve amcamın çocuklarda arabadaydı. Bana seslendi. Bende apar topar dereden fırladım arabaya atladığım gibi eve doğru yollandın Trabzon’dan Rize’ye Ağabeysisini, yani Babamı ve bizi görmeye gelmiştiler.

 

KÖKSAL ARABAYI TAŞLADI

Rahmetli Şeref Tezel’in 1952 Doç. taksisi vardı. Levent Tezel’in Babası Şeref Tezel Trabzon’a yolcu götürdü. Dönüşte direk eve geldi. Arabasını yol ayrımındaki dört yol kenarına çekti. Eve çıktı. Arabanın el frenini çekip, Çekmediğinde tereddüt etti. Kardeşi Köksal’ı çağırdı arabayı taşla dedi. Köksal’da Ellerine taş alarak arabayı taşlamaya başladı. Ağabeyi Şeref Sesleri duyunca yola çıktı. Köksal ne yapıyorsun dedi. Köksal  ‘’Arabayı taşla dedin ağabey bende taşladım dedi. ‘’ Ertesi gün Rahmetli Şeref tekrar Trabzon’a giderek arabayı tamir ettirdi. ( Hadise bizzat Rahmetli Şeref amcamızın oğlu Levent Tezel tarafından aktarıldı aynen kelimesi kelimesine yazdım. ) yazmamıda kendisi bizzat Levent’ tin kendisi istedi.

 

ANILAR BİTMEZ

Reşadiye Mahallesi yukarıda belirttiğim gibi deniz kenarı koy biçimindeydi. Bir ağabeyimiz vardı Mahalleden. Mahalle büyüklerinden abi derdik. Ellerinde patlayıcı ile balık gözlerdi. Bolca balık gördüğü zaman patlatıcıyı denize atardı. Patlayıcı patladıktan sonra balıklar ters yatardı. Arkadaşlar denize atlayıp balıkları toplayıp patlayıcıyı atan Ağaya getirirdi. Kurnaz diyelim! Arkadaşlar dan bazıları denize daldıkları zaman balıkları taşların dibine saklardılar. O kişi Büyüğümüz gittikten sonra tekrar denize dalıp balıkları koydukları yerden alırlardı.  Sahil boyu deniz kenarında gezinirdi patlayıcı elinde. Nerde kalabalık balık topluluğu görürse atardı.

Bunların yanı sıra birde saçma ile balık tutardılar. Saçma dediğim balık tutmaya çalışan kişi balık sürüsünü gördüğü an eğilerek saçmanın ipucunu ağzında tutarak dişler saçma ağı ilinden sallayarak balık üstüne atardı. Filedeki saçmalar ağır olduğundan suyun dibine iner balıklar içerisinde kalırdı bileği nede bağlı olan saçma ağını sonra çekerdi ağın içinde ne varsa toplardı.

Bazılarımda ellerinde oltalarla deniz sahilinden kaşıkla çekme yapardı genelde lüfer peşinde olurdular. O da olmazsa kancanın ağzına hamsiyi takıp aynı işi yapardılar. Atıp, Çekerdiler.

Ayrıca mendireklerde gelincik toplayıp, balık avlardılar. Akşamki tavalılar çıkardı. Akşamları bazılarında lüküs yanlarında Karagöz yakalamak için mendireklere giderdiler. Erzaklarını da yanlarına alırdılar. Balık avında bir nevi alışkanlık yapıyordu. Bizler daha ufak olduğumuz için onlarla takılamazdık.

Yine akşamları bin büyükler lükslerle derede balık yakalamaya giderdiler lüküz ışığını gören balıkları ellen avlardılar. Balıklar kaçamazdı öylece kalırdılar.

ANILARIM: NECATİ DİLİ

 

 

 

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş