betnis giriş
betnis
betnis
yakabet giriş
nisbar giriş
nisbar

DENİZDE SÖRF YAPARDIK bölüm 7 (ANILARIM VE BEN)

DENİZDE SÖRF YAPARDIK bölüm 7 Denizin dalgaları oturduğumuz evin duvarlarını yalardı. Ha bire duvarları döverdi. Yazın serin olurdu bizim evin önündeki deniz.  Ayrıca Deniz kenarı kumluk olduğunda kum yığınları yapardık..

DENİZDE SÖRF YAPARDIK bölüm 7 (ANILARIM VE BEN)
Son Güncelleme: Bu Haber 221 views Whatsapp

DENİZDE SÖRF YAPARDIK bölüm 7

Denizin dalgaları oturduğumuz evin duvarlarını yalardı. Ha bire duvarları döverdi. Yazın serin olurdu bizim evin önündeki deniz.  Ayrıca Deniz kenarı kumluk olduğunda kum yığınları yapardık bazense çakıl küreklerdik, Evin bahçesinde barakamız vardı. Gündüzleri ide orada otururduk. Tahta parçalarından deniz dalgalarından sörf yapardık. Dalgayı beklerdik, yarışırdık..

Deniz dalgalı oldu mu o dalgaların arasına dalıp viya yapardık. Ellerimizi ileri doğru uzatıp dalganın istikametine doğru öne atılıp viya yapardık kayardık.  Daha sonraları bununla yetinmeyip düzdün tahta parçaları arardık.  Tahtayı kaydırak yapardık. O zamanlarda sörf tahtası nedir bilmezdik. Rüyamızda bile görmezdik. Bulduğumuz o tahtaları bu kez ellerimizi uzatıp tutar onunla viya yapardık denizin o dalgalarında, dalga yoksa viya da yok, bazen de yarış yapardık kim daha çok uzağa doğru, yani yalıya en fazla kim önde gider dalgalardan beraber.

Denizin durgun olduğu zamanlarda deniz dibine dalış yapardık kum veya çakıl alırdık. Bir oyun gibi.

Bir gün kayıkla denize açılmıştık arkadaşlar vardı. Birinin ayakkabısı denize düştü alttan parlıyor. Hava gayet güzel. Arkadaş ayakkabı suyun dibinde evden azar yerim diye korkuyordu. Arkadaşlar atladı alamadı. Bu kez ben soyundum daldım ayakkabısını yakaladım ve kayığa çıkardım. Bu da tatlı bir anı oldu.

Hatta yağmur yağarken bile denize girdiğimiz zamanlar çok olmuştu. Denizin suları sıcak olurdu. Dışarda üşürsün, denize girdik mi üşümezdik.

Bu yazıları yazdıkça daha çok yazmaya başlıyorum. Yazarken başka bir anı aklıma geliyor.

Denizde sörf yaptığımız yerler daha sonra yol yapımı için dolgular yapıldı ve o mevkide 106 evler yapımına başlandı. İkamete açıldı hala 106 evler hizmet vermektedir.

Rize’nin yanılmıyorsam ilk kooperatif evleriydi.

 

BİR BARAKAMIZ VARDI

Bahçemizin arka tarafında çocukluk zamanınızda bir baraka yaptık. Evden kilimleri getirip içersine yerleştirirdik. Orada bahçeden yetişen sebzeleri doğrayıp piknik yapardık. Bahçede türlü meyvelerde vardı. Mevsimine göre çıkardı. Boş durmazdık ağaçlara tırmanır koparırdık.

Dere boyu yukarılara doğru yürürdük iyi bir yer gördük mü hemen taş bağı yapar deremin bir yönünü öbür tarafa çevirir yani yönünü değiştirirdik balık tutardık. Kestiğimiz yerin suyu azalırdı. Taş bağını derenin içinde bulunan yosunları koparır keseceğimiz yere yerleştirir üzerine taş yerleştirirdik bezende bulamadık mı derede bulduğumuz naylon la taşların önüne yerleştirip küçük taşlarla destekleme yapardık.

Bezende göllenme yapardık. Yani derenin o kısmındaki yerin dibinde taşları yığar dere suyunun birikmesini sağlardık. Suyun içine girip otururduk yüzerdik.

Kışları sapanımız olurdu bir Y şeklinde dal bulurduk çizmemizin lastiklerini çıkartıp o Y şeklindeki dala yerleştirirdik o da olmadı mı tahta parçasını yontup sapan çatalı yapardık. Çizmemiz olmadığı zaman aşağıda belirttiğim samyellerin lastiklerini, yani kendisini bıçakla yahut makasla kesip sapanlara lastik yapardık ortasında bir meşin aha sana kuş lastik diğer ismi de KUŞ LASTİK idi Çocukluk1uk zamanımızda denizde yüzerken samyelimiz vardı şişirirdik. Şam yel dediğimiz arabaların lastiklerinin içinde bulunurdu ona biz Şam yel derdik. Eskilerinden bulduk mu tamam. Hemen şişirilip denize koşardık. Artık bizimde bir yüzme samyelimiz var derdik. Birkaç kişi bile kenarında tutunurdu bazen ben, bazen başka arkadaşlar tutunurdu.

Yani Deniz yatağı bizler için çok lükstü.

ŞAMPİYONLUĞUMUZ VARDI

Zihni Derin Ortaokulunda okuyorduk mahallemizin okulunda. Son sınıftaydık spor faaliyetleri her zaman vardı. Barfiksten hiç hoşlanmazdım. Niye mi? Beceremezdim bir türlü kendimi yukarıya çekemezdim. Hem Voleybol takımında oyuyordum hem de basket takımında oynuyordum. Masa tenside vardı ama onda oynamıyordum.

Turnuvalar sonunda Basket takımında Şampiyon olmuştuk. Voleybol takımında ikinci olmuştuk. Ama Masa tenisini hatırlayamadım. Aldığımız kupalar o zamanlar okulda bulunuyordu.

Bunlar unutulacak değildi. Hep hatırlarım o zamanki arkadaşlarla bir araya gelsek bile o günleri yad ederdik.

Okuldan sonra, tatil zamanlarında zihni Derin Ortaokulun bahçesinde futbol oynardık. Mahalledeki çocukluk arkadaşlarımızla.

 

MANOLYA AĞACI

Manolya ağacımı avlunun içinde duvarın dibindeydi. Manolya açtığı zaman mis kokular yayılırdı alt taraftan geçenlere bile koparıp verirdik. Yukarıda belirttiğim gibi oraya yüzmeye gelenler akşam olsun, gündüz olsun muhakkak manolya ağacının altında bezleri gerip üstlerini değiştirirdi yabancılar içeri giremezdi.

Akşamları kümese giremeyen tavuklar bile ağacın dallarına konardı. Orada sabahladıklarına şahit oldum.

Dış merdivenin kenarında Muş ağacı vardı olduğu zaman dallarından koparıp yerdik ağaca çıkmaya lüzum yoktu. Türlü, türlü meyveleri koparıp yerdik. Hatta Manolya çiçeklerini dalıyla birlikte koparıp eve koyardık suyun içinde eve de güzel bir koku verirdi.

Bunu yazmadan edemeyeceğim: Yine bir gün evin Muş ağacın dibinde avlunun arkasından bir karayılan belirdi. Yılanı görür görmez Önden Eyüp Karakan, peşinden ben kaçtık.

7- NİSAN 1975 AYAKTAKILER: ERTAN BİBEROĞLU ……?   OTURANLAR:  ZÜLFİKAR ÖZDEMİR EYÜP KARAKAN, YER: ZİRAAT ÇAY BAHCESİ DÜZ BAHCE

DÜZ BAHCE

Kaldığımız evin duvarların arkasında derenin kenarında uzun bir arsa vardı oraya düz bahçe derdik.

Taşlardan iki kale yapardık adımlama yaparak sözde oyuncu seçerdik.  Takım kurardık maç yapardık O zaman top bulmak kolay değildi. Gazetelerden yumak yapıp iple bağlardık. Top yapardık. İki şut çektin mi hayda yeniden. Daha sonraları naylon top bulurduk topun sahibini maça alırdık. Oynardık. Daha sonraları bizden büyük abilerimiz meşin yuvarlak top getirirdiler eski yönden ıslandı mı ağır mı, ağır. Kaleye geçmek istemezdim. Forvet oynamaya çalışırdık. Basende beklerdik kenarda biri çıktımı, hadi gel derlerdi. Koşardık hemen oyuna başlardık. Yani bazense yedek olurduk geç kaldın mı öyle sıranı bekleyeceksin.

Hafta sonraları çok kalabalık olurdu. Gençler gelirdi oyun oynardılar futbol ağırlıklı. Bizlere yer düşmezdi. Oynamak için sırada gelmezdi.

Hatta derenin duvarına çıkar oynayanları seyretmeye koyulurduk. Acıktığım zaman eve çıkar ekmek domates alıp doğru duvarın üstüne çıkardım. Zaman çok çabuk geçti de haberimiz olmadı

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.